Ekonomi: Geçmiş, Şimdi ve Gelecek – Analiz

2024, Türkiye ekonomisi için belirsizlikler ve fırsatlarla dolu bir yıl olarak şekilleniyor. 2023’ün yüksek enflasyon ve kur dalgalanmalarıyla geçen zorlu döneminden sonra, yeni ekonomi yönetiminin sıkı para politikaları ve mali disiplin önlemleriyle bir nebze olsun toparlanma sinyalleri görülüyor. Enflasyonun düşüş trendine girmesi ve cari açığın daralması, olumlu gelişmeler olarak öne çıkıyor. Ancak, bu iyileşme henüz tam anlamıyla istikrarı sağlamış değil. Enflasyon hala yüksek seviyelerde seyrediyor ve Türk Lirası’nın değer kaybı tamamen durmuş değil. Bu durum, vatandaşların alım gücünü düşürmeye devam ediyor ve yatırım ortamını olumsuz etkiliyor.

Örneğin, gıda fiyatlarındaki artış, temel ihtiyaçları karşılamayı zorlaştırırken, döviz kurundaki dalgalanmalar, ithalata dayalı sektörlerde maliyetleri artırarak üretim ve istihdam üzerinde baskı oluşturuyor. Özellikle, KOBİ’ler ve ihracat yapan firmalar, bu durumdan olumsuz etkileniyor.

2024’ün ikinci yarısı ve sonrası için beklentiler ise daha çok dış faktörlere bağlı. Rusya-Ukrayna savaşı, küresel enerji ve emtia fiyatlarında dalgalanmalara neden olurken, tedarik zincirindeki aksamalar da enflasyonu körüklüyor. Ayrıca, küresel ekonomik yavaşlama ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımı politikası, Türkiye’nin dış finansman maliyetlerini yükseltiyor.

İçeride ise, yapısal reformların hayata geçirilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, uzun vadeli büyüme için kritik öneme sahip. Özellikle, hukukun üstünlüğü, bağımsız kurumlar ve şeffaflık gibi alanlarda atılacak adımlar, uluslararası yatırımcıların güvenini artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlayabilir. Örneğin, yargı reformu ve yolsuzlukla mücadele, yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini artırarak doğrudan yabancı yatırımların artmasına yardımcı olabilir.

2024 yılı, Türkiye ekonomisi için bir dönüm noktası olabilir. Uygulanan politikaların sonuçları, küresel ekonomik gelişmeler ve jeopolitik risklerin seyri, Türkiye’nin ekonomik geleceğini belirleyecek. İyimser bir senaryoda, enflasyonun düşmesi, Türk Lirası’nın değer kazanması ve yapısal reformların hayata geçirilmesiyle Türkiye ekonomisi 2024’ün ikinci yarısından itibaren toparlanma sürecine girebilir. Ancak, risklerin gerçekleşmesi durumunda, ekonomik zorluklar devam edebilir ve büyüme beklentileri aşağı yönlü revize edilebilir.

Abonelik

Benzer İçerikler

Hülya TEZCAN İLE GÜNEŞE YOLCULUK

İstanbul Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Araştırma ve Uygulama Merkezi...

Ali SOLMAZ İLE GÜNEŞE YOLCULUK

İstanbul Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Araştırma ve Uygulama Merkezi...

Kitapların Gücü İle GÜNEŞE YOLCULUK

İstanbul Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Araştırma ve Uygulama Merkezi...

Hakkı KOŞAR’LA GÜNEŞE YOLCULUK

İstanbul Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Araştırma ve Uygulama Merkezi...

Namık EKİN’LE GÜNEŞE YOLCULUK

İstanbul Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Araştırma ve Uygulama Merkezi...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz